Dark Tourism Ne Demek?
Sıradanlıktan Uzak Bir Keşif Turizmi: Karanlık Turizm
Turistik geziler için çok daha farklı rotalar arayanların
şimdilerde en yeni gözdesi Dark Tourism, yani karanlık turizm. Dark
turizm anlayışı aslında 90’lı yılların başında önem kazanmaya başlamış, bireysel
yapılan bu turizm gezileri, yerini çeşitli gruplarla ve turlarla gidilen bir
gezi akımı anlayışına bırakmıştır. Genellikle tarihsel süreçlerde insanların
canının yandığı trajik olayların yaşandığı mekanlara yapılan seyahatleri
tanımlayan bu turizm akımı, bu nedenle Keder Turizmi ya da Hüzün
Turizmi gibi isimlerle de anılabilmekte. Karanlık turizm, deprem, sel,
kasırga gibi doğal afetlerin, yıkıcı savaşların, soykırımların, kazaların kısaca
çokça insanın ölümüyle ya da yara almasıyla sonuçlanan büyük olayların
gerçekleştiği mekanlardan arta kalan kalıntıları ziyaret etme mantığına dayanıyor. Kasabaları, şehirleri haritalardan silen,
hayatta kalmış insanları büyük göçlere, yeni hayatlara zorlayan büyük
yıkımların artlarında bıraktığı cansız sahaları gezerek tarihe tanıklık etmek iyi
bir fikir. Ancak dark turizmin etik olup olmadığı konusu birtakım insanlar
tarafından hala tartışma konusu olabiliyor. Diğer taraftan bu hüzünlü gezi
akımın insanlık tarihine ışık tutması açısından faydalı bir tarihi yolculuk
olduğunu rahatça söyleyebiliyoruz.
Dark Turizm Hakkında Merak Edilenler
Dark Turizmin yükselişe geçmesiyle ziyarete kapalı olan ya
da girilmesi yasak olan bölgelerde çeşitli güvenlik önlemleri alınarak mekanlar
ziyaretlere açılmıştır. Ayrıca karanlık turizm için geniş kapsamlı ve izinli
turlar planlanmaya başlamıştır. Bilinçlenme, empati kurma, tarihe tanıklık etme
amacıyla bu turları tercih eden kişilerin sayısının da arttığını
gözlemleyebiliyoruz. Günümüzde bu hüzünlü turizmin, tarihin işleyişine dair
bilgi edinme ve tarihe duygusal açıdan yaklaşma aracı olarak kullanılması da
oldukça yaygın. Bazı kesimler Dark Turizm kavramını duyguları istismar
eden seyahatler olarak tanımlasa da popüler görüş, bu akımın trajediler
hakkında düşünmeye ve değerlendirme yapmaya sevk etmesinin faydalı olduğu yönünde.
Dark Turizm Rotaları
Genellikle dünyanın her bölgesinde insanlık tarihine iz bırakmış trajik bir mekân
mevcut. Dark turizm destinasyonları arasındaki en meşhur bölge ise Hiroşima kenti.
2. Dünya Savaşı sürerken atılan atom bombasının etkilerinin hala trajik bir
şekilde gözlemlenebildiği bu özel yeri, çevre felaketlerinin en büyüğünün
gerçekleştiği Çernobil bölgesi takip ediyor. İnsanların işkencelere maruz kaldığı
Auschwitz Toplama Kampı, 2. Dünya Savaşı'nın etkilerini barındıran Berlin
Duvarı, antik bir Roma kentini yaşayanlarıyla birlikte küllerin altına gömen yanardağı
patlamasının izlerini taşıyan Pompei antik kenti, 18. yüzyılın Paris'inde salgın hastalıklar yüzünden ölen milyonlarca insanın kemiklerinin gömüldüğü Paris Yer Altı Mezarları önemli dark turizm rotaları
arasında.
Dark turizm rotalarına ülkemizin sınırları içindeki bazı mekanlar da dahil. Daha
çok dark turizmin hüzünlü turizm tanımına uyan alanların en başında 1. Dünya Savaşı'nın
etkilerinin en çok yaşandığı, Çanakkale şehrindeki Kilitbahir Kalesi, Anzak
anıt mezarlığı, Conkbayırı ve Siperler bölgesi geliyor. Yine, 4 bin yıl önce
inşa edilmiş bir kale olan ve daha çok zindan olarak kullanılan tarihi Sinop Cezaevi de dark
turizm için önemli izler barındıran mekanlardan.
Dark Turizm için Bilinmesi Gerekenler
Dark turistlerin seyahatlerine başlamadan önce bölge
hakkında bir ön hazırlık yapmaları gerekiyor. Tarihi dokuyu sindirebilmek ve o
duyguları özümseyebilmek için mekânın kısa özgeçmişini bilmelisiniz. Bunun yanı
sıra, dark turizm rotanızda yaşanmış olan trajedinin boyutunu önceden araştırmak
da sizi nelerin bekleyeceğini bilmeniz açısından önemli. Çünkü bazı rotalar
duygularınızı incitecek kalıntılar barındırıyor olabilir. Ziyaret edeceğiniz
yerin sizin hassasiyet eşiğinizi zorlamayacağından emin olarak işe
koyulmalısınız. Seyahatinizi gerçekleştirirken gezinizin eğitici yanlarına
odaklanmanız, dünya tarihleri arasında karşılaştırmalar yaparak ilerlemeniz
önerilmektedir. Ayrıca, gezdiğiniz yerin dramatik geçmişini düşünerek mekanlara
saygılı davranmanız, oraları eğlence alanı gibi görmemeniz de şart.
Gezinizin destinasyonlarında sizi bekleyen olumsuz hava koşullarına hazırlıklı
olmanız da gerekmekte. Gerekli kıyafetleri yanınıza almalı ve lokasyonlar
arasındaki sıcaklık farklarını dengeleyen katmanlı giyime önem vermelisiniz. Bu
noktada tüm iklimleri karşılayabilen, teknolojik özelliklere sahip The North
Face ürünlerini tercih edebilirsiniz. Tüm seyahatlerinizi daha verimli
kılacak ve hareket özgürlüğünüzü kısıtlamayacak giyim önerileri için Fantom Spor blog yazılarından yardım almayı unutmayın.